Sınırlar
[değiştir]Tüm
Batı Trakya (Doğuda Meriç, batıda
Makedonya, Kuzeyde
Bulgaristan -
Rodopların karlık dağları ve güneyde
Ege Denizi (Ortaköy köprüsü -
Kırcaali –
Eğridere -
Paşmaklı,
Eşekkulağı geçidi -
Makas -
Mesta Karasu ve
İskeçe üzerinden
Akdeniz’e,
Enez’den
Gümülcine - İskeçe - Dedeağaç -
Karaağaç -
Fere’ye-
Koşukavak-
Mestanlı ile çevrilidir.)
Tarihi [değiştir]Osmanlı Devleti,
Balkan Savaşı ile ilgili olarak son antlaşmayı da 13 Mart 1914'de
Sırbistan ile yapmıştı. İki devletin ortak sınırı kalmadığından, bu antlaşmada daha çok Sırbistan'da kalan Türkler'in durumu konusuna yer verildi ve "Batı Trakya Geçici Hükûmeti" kuruldu. Ancak 3 ay sürebildi.
29 Eylül 1913'de
Osmanlı Devleti ile
Bulgaristan arasında yapılan
İstanbul Antlaşması ile
Edirne dahil
Doğu Trakya'nın Osmanlı Devleti'ne verilmesine karşılık Batı Trakya Bulgaristan'a bırakılmıştı. "Batı Trakya Geçici Hükûmeti" bu duruma karşı çıktı ve antlaşmayı tanımadığını ileri sürdü.
Aradan geçen süre içinde Geçici Hükûmet bütün bölgede teşkilatını kurdu ve 30000 kişilik bir de savunma gücü oluşturdu. Bağımsızlığını ilan eden yeni yönetim, ilk olarak ülkenin sınırlarını belirlemiş, bağımsız devletin sembolü olan ay yıldızlı, yeşil, beyaz bayrağı resmi binalara çekmiş, 29.170 kişilik ordusunu kurup, bütçesini hazırlamış, pul bastırarak, pasaport uygulamasına geçmiştir. Bu arada Osmanlı yasa ve tüzükleri aynen kabul edilerek davalara da Garbi Trakya Adliyesi bakmaya başlamıştır.
Selanik doğumlu bir Yahudi olan
Emanuel Karasu (Carasso) tarafından resmi bir haber ajansı kurulmuş;
Fransızca ve
Türkçe olarak
Müstakil-Indépendant adında bir gazete çıkarılmıştır.
Bu gelişmeler üzerine Bulgaristan, bölgede yığınak yapmaya başladı. Ancak o dönemde Osmanlı Devleti, yeni kurulan bu cumhuriyete dış baskıların da etkisiyle olumlu bakmıyordu. Buna ilaveten İstanbul’daki siyasi iktidar kavgası ve kargaşası Batı Trakya’da böyle bir bağımsız devletiyle ilgilenme olanağını ortadan kaldırmıştı. Bunun üzerine
Sadrazam Sait Halim Paşa hükûmeti, "Batı Trakya Geçici Hükûmeti" üzerine baskı yaparak bölgenin boşaltılmasını sağladı. Nitekim 29 Ekim 1913 tarihinde imzalanan
İstanbul Antlaşmasıyla Osmanlı hükûmeti, Batı Trakya'yı bütünüyle Bulgaristan’a bırakmıştır.
"Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti"'nin toprakları, General Lazarof komutasındaki Bulgar kuvvetlerince 30 Ekim 1913 tarihine kadar tamamen işgal edilir ve bu devlet sona erer. Böylece Ağustos 1913'ün ilk günlerinde, Batı Trakya'da büyük ümitlerle başlayan bu kurtuluş mücadelesi de üç ay sonra Ekim sonlarında acı bir düşkırıklığı ile sona erdi. Bölgede bir yoğunluk oluşturan Türkler ve yüzyıllardır Türk hakimiyeti altında kalan bu topraklar da Makedonya gibi hudutlar dışında bırakıldı.
1912 Ekiminde başlayan, sonradan
Romanya'nın da katılmasıyla bütün Balkanları kapsayan büyük kavga, Ağustos 1913'de yani 10 ay gibi kısa bir süre sonunda bitti. Bu büyük kavga neticesinde mirastan en büyük payı Yunanistan aldı.
Osmanlı Devletinin Balkanlardaki 5 vilayeti, Selanik,
Manastır,
Kosova,
Yanya ve
İşkodra'nın paylaşılması sonucunda;
- Yunanistan: 50.000 km², toprak ve 1.600.000 nüfus;
- Sırbistan: 30.000 km², toprak ve 1.200.000 nüfus;
- Bulgaristan: 18.000 km², toprak ve 1.000.000 nüfus;
- Karadağ: 5.000 km², toprak ve 150.000 nüfus kazandılar.
Ayrıca
Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti ve İşkodra'yı da topraklarına kattı. Balkanlı diğer uluslar, büyük mirası aralarında pay ederken ve
Makedonya'yı adeta yutarlarken, buranın asıl sahibi olan Makedon halkından hiç bahsedilmedi. Ege adaları hakkında, büyük devletler
Londra'da Şubat 1914'de şu esasları tespit ettiler:
Meis hariç
İtalya'nın işgal ettiği adalar onda;
İmroz,
Bozcaada hariç diğerleri Yunanistan'da kalacaktı. Ancak bu karar hukuki bir neticeye bağlanamadan
I. Dünya Savaşı başladı.
Bayrak [değiştir]Vikikaynak'ta,
Batı Trakya Bağımsız Hükûmeti Ulusal Marşı ile ilgili metin bulabilirsiniz.
Bayraktaki siyah
Balkanlardaki zulmü temsil etmektedir. Yeşil
İslamı,
Ay Yıldız Türklüğü temsil etmektedir.
[kaynak belirtilmeli]